Hakkımda

Fotoğrafım
İçinden geldiği yöne gitmek , düşünmeden yazmak hiç kolay değildir.. İçinden geçenlerin şerefine...

26 Kasım 2013 Salı

Hiç

Hiç olmak böylemidir ?
Susup beklemek
Anlatmak istememek kendini
Herkes durmadan konuşurken
Bakmak uzaktan
Milyonlarca yaşanmışlığın içinde
Susup kalmak
Herkes çok bilirken
Bildiğini unutmak
Yine susmak, yine susmak
Yok gibiyim
Herkesin içinde ki yokum
Varlığımı gölgeledim
Dışımı bileyledim
İçimi yaktım
Birdaha bilmesin diye
Unutsun diye...
2013 Kasım

2 Şubat 2013 Cumartesi

Nefes...

En sevdiği yer 6.kattaki boktan bir asansörü olan itici, korkunç görünümlü iki odalı evinin penceresiydi. Sadece pencereden baktığın da, gördüğün de, hissettiğin de huzur vardı. Yağmur yağdığın da başını uzatır ve yüzünün ıslanmasına izin verirdi. Bu çok hoşuna giderdi. Nefes almanın iyi geldiğini öğrenmişti. Kişisel gelişime merak sarmıştı ve kendini huzurlu, iyi hissetmek istediğin de evinin en çok sevdiği hatta tek sevdiği bölümüne gidiyor, pencereyi açıyor ve derin nefesler çekiyordu. Kısa ama etkili bir huzur hazzıydı yaşadığı. Ve şanslıydı. Binanın karşısın da yakın temasta binalar falan yoktu, meraklı insan kafaları yoktu. Onlar çok uzakta kalıyorlardı. Koskocaman dünya önün de serili ve oda bu dünyanın efendisi gibiydi. Yine kar yağıyordu O gün.Penceresini açtı, yüzüne kar tanecikleri dokundu, ağzıyla yakalamaya çalıştı. Sonra derin derin nefesler aldı. Tatmin olmuştu işte. Huzur Denizi'nin için de yüzüyordu. O anlık hissettiği rahatlık paha biçilmezdi.. Üşümek zevke dönüşmüştü. Ama yine huzurunu birazdan kaçıracak birşey yaptı. Annesini yanına çağırdı. Aynı huzuru, iyiliği, rahatlığı, şifalanmayı onun da yaşamasını birlikte paylaşmayı dileyerek sende gözlerini kapat, kafanı pencereden dışarı uzat ve nefes al dedi. Annesi kafasını pencereden dışarı birtürlü uzatamadı. Tedirgindi. Nefes almayı da beceremedi. Gözlerini ise birtürlü kapatamıyordu. Kar taneleri ne yüzüne dokundu nede huzurlu o güzel anın içinde olabildi. Ve kızdı. Bu saçma şeyi yapmaya çalışmasına sinirlendi. Birlikte paylaşılması en kolay, en bedava en huzurlu anı bile yaşayamadılar.. Bazen böyledir hayat minicik anlar da saklıdır.. Böyle anların için de kaybolmanın tadı bir başkadır.. Hele Birde paylaşılırsa...

27 Temmuz 2012 Cuma

Sair ruhlu

Ates böcekleri siz mi geldiniz? Ne iyi ettiniz.karanlik gece,yildizlar sizde buyurun bir köseye.sinekler sizi istemiyorum ve musluk dan damlayan su susarmisin.köyün derinligi,sessizligi,ürpertisi,yanlizligi iyiki varsiniz.Dusunceler,hayaller,fikirler neredeler..onlar hep benimle hic gitmezler ki.sair var birde en derinlerde bir yerlerde o.deli,asik,cocuk,katil,saf,korkak,yanliz,iyi,suskun.nerdesin bu gece sair dilli..nereye kayboldun.acsana kapilarini ardina kadar.dunya ozaman aydinlaniyor onunde.yollar ozaman aciliyor sana.ah sair ruhlu cocuk nereye hapsettiler ruhunu.hangi insanin elinde kaybuldu kilidin.keske susmasaydin.yureginin dili susarmi ki sustukca nerelere kacar huzunun. kimlere anlatirsin bildiklerini.ne gordu gozlerin bize de anlat deki bizde bilelim.sen tarif etmesen nasil biliriz ki mutlulugun su dagin ardinda saklandigini.sustu sair sustu.yüregi cocuktu onun,aski deli,ofkesi keskin,sevgisi fazla,huznu yagmur gibi iner gunes gibi acardi.katil ruhunu salmisti geceye bogmak istemisti faydasiz cocuklugunu,susturmak istemisti zamani dolmus ruhunu.kiralik bir katildi kendi ruhunu bir baskasi icin oldurmeye calisan.Buyusun istemislerdi,uyusun istemislerdi faydasiz di cocuk kalmak.sair ne sairliginden vazgecti nede ruhundan.selam verdi geceye,ruhunu da bogmadi.oldurmek degildi care.ilac olmakti,sevmekti,oksamakti.ilac kendindeydi,ilac ruhunun icinde gizlenmisti.kimse kimseye derman olmazdi.luks birseydi bu,bu yuzyila uymazdi.okadar zamana kimsenin vakti yoktu.biliyordu.

3 Kasım 2011 Perşembe

sevgilime

eğer bütün izafihi teoriler gerçekse
bilim adamlarının dediği doğruysa
aslında bu dünya yoksa
sadece bizim hayal ettiğimiz rüyalarsa
gördüklerimiz aslında hiç yoksa,hiç olmamışsa
ben derimki; ben gördüm
sadece birini
sadece bir şeyi hissettim
sadece bir şey için kalbim böyle çarptı
birtek ozaman yaşadım
o mavi gözler gerçekti
tuttuğum elleri de
ve milyarlarca insan da olmayan gülümsemesi
ağzının kenarındaki kıvrım
ellerinin yumuşaklığı
ağrıyan midesi gerçekti derim
hiç geçmeyen diş ağrısı
gözlerinin parlaklığı gerçekti derim
ve milyon kerelik ömrümde gerçek olan o an o sonsuz an
o tek an bile olsa
seni öptüğüm
sana dokunduğum
o an benim tek gerçeğim di derim.....

12 Eylül 2011 Pazartesi

doğdum bugün...

merhaba blogum..uzun zamandır hiçbirşey yazmamışım buraya..aslında çoktandır kağıtlara yazdıklarımı sana eklemek aklımdan geçiyordu ama nedense kağıt ve kalemle olan sıkı fıkı ve dostane ilişkim birtürlü sana geçmiyor...birkaç gün önce eski yazdığım yazıları karıştırdım eski,püskü defterlerimden..ondört yaşıma girdiğim gün birşeyler yazmışım..ne gariptirki ozaman da yeni yaşımdan dolayı içim burukmuş..ben de böyle birşey var sanırım yeni olan hiçbirşeye kolay kolay ısınamıyorum..bugün de yirmi yedi yaşıma girdim ve aynı şeyleri hissediyorum..fakat bazı şeyler çok değişti..en önemlisi ben büyüdüm,kazık kadar kız oldum:) sevdiğim insanlar,yaptığım işler,sevdiğim işler,hayat herşey zamanla değişiyor,gelişiyor ve büyüyor...yeni ömürler,yeni yaşlar bize mutluluk getirsin,bize güç versin..herzaman çoğalarak,yenilenerek,günden güne büyümek dileğimle...

26 Mart 2011 Cumartesi

uzun bir aradan sonra sevgilimin sayesinde dns ayarlarımı değiştirerek özlediğim bloguma yeniden girebilmenin mutluluğunu yaşıyorum:)artık herşey gitti,yazılar hayal oldu derken yine burdayım..çok sevindim yaa..saol benim süpermenim..seni çoook seviyorumm..

21 Mart 2011 Pazartesi


bi an mutlu olursun ya
ama herkes mutsuzdur
mutlu olduğun o an için üzülürsün
anlamaktan daha öteye gidersin
aynı duyguyu yaşarsın
işte öyle birşey işte..
ben sen oldum galiba,seni yaşıyorum
kendimi unutuyorum
rüyalarını görüyorum,dualarını duyuyorum
kurduğun hayaller için de bende oluyorum
benim içimde sen oluyorsun
o sessizliğin içinde dolanıp duruyorum
düş değil,masal değil,gerçek de değil
benim hepsi,sendeki toplamlarım
yaklaşıyorum galiba o kusursuz,eşsiz ana doğru
yumuşacık,narin,eşsiz.....